Hayatı mücadele ile geçen bir kadın : Frida Kahlo
- Hafize Dursun
- 10 Eyl 2016
- 2 dakikada okunur

Meksikalı bir ressam. 6 Temmuz 1907 doğumlu olan Frida doğum gününü modern Meksika'nın doğuşu olan 7 Temmuz 1910 kabul eder.
Frida'nın acılarla yüzleşmesi 6 yaşında başlar. Geçirdiği çocuk felci ile bir ayağı sakat kalır. 18 yaşında ise hayatını tamamen değiştiren bir kaza geçirir. Bu dönemden sonra uzun bir süre yatağa bağımlı hale gelir.
Resme başlaması da bu dönemden sonra olur. Onun için resim yapmak acılardan kaçmaktır. Yatağa bağımlı olduğu dönemde babası tavana bir ayna astırır. Frida bu ayna yardımı ile portlerini çizmeye başlar. Ona göre bu portreler kendine bakıp gördüğü farklı yüzlerdir.
Hayatı boyunca 32 kez ameliyat olan ve tüm hayatı korselerle geçen Frida tekrar yürümeyi başaracak kadar güçlüydü. Benim de ilgimi çeken ve ona kazadan daha büyük acılar yaşatan olay da bundan sonra başlar. Frida iki kazadan bahseder: biri tahmin edeceğiniz diğeri de Diego. Aşık olduğu adam.
Frida ailesinin karşı çıkmasına rağmen kendisi gibi ressam olan Diego Rivera ile evlenir. O kocasına olan aşkını şu sözlerle dile getirir 'Senin çirkin olduğunu söyleyen annemden nefret ettim. Sana benim gibi bakmayan herkesten. Senin güzelliğini görememelerini anlayamadım hiç...'
Aşık olduğu adamla evlenmiş olsa da mutlu bir evliliği yoktu Frida'nın. Sadakatsiz bir eşi vardı. Defalarca aldatılıyordu ve bunu biliyordu. Ama saplantılı derecede aşık olması bunların üzerine geçiyordu. Öyle ki Diego'nun onu ablasıyla bile aldattığı söylenir. Günlüğünde 'Başıma gelen en iyi şey, acı çekmeye alışmaya başlamam.' diyerek aslında bir nevi hayatını özetlemiştir.
Frida 13 Temmuz 1954'te geriye bıraktığı tüm güzel tabloları ve acılarıyla hayata veda eder.
Hayat hikayesini anlatan 'Frida' filmini izlemenizi tavsiye ederim ilginizi çektiyse. Aynı zamanda hayatı 'The Life and Times of Frida' belgeselinde de geçmektedir.
Güçlü kadındı Frida. Belki çoğunuza yenik düşmüş gibi gelebilir ama boyun eğip yenik düşüğü tek şey aşkıydı.
Comments