top of page
  • Berna ÖZÇELİK

SİNEMANIN EN İYİ RÖVAŞATASI


Derviş zaim yönetmenliğinde 1996 yılında tabutta rövaşata adlı bir film çekildi. Film çok küçük bir bütçe ve büyük maddi imkânsızlıklarla çekildi. Set işçisinden oyuncusuna herkes bir dayanışma içindeydi.

Filmin konusuna basitçe değinecek olursak Anadolu hisarında yaşayan ve bir evsiz olan mahsun’un (Ahmet uğurlu) hayatı etrafında dönmektedir. Mahsun’un tek tutkusu arabalardır. Gece çaldığı arabalarla şehri dolaşır, sabah olunca tertemiz bir şekilde benzini nerede biterse orada bırakır. Tek yakın arkadaşları balıkçılardır. Ha bir de tavus kuşları…

Film toplumsal gerçekliği yansıtır. Mahsun her sabah büfeye gidip “merhaba, çıkma ekmek var mı?” diye sorduğunda düşünmeye başlarsınız. Kuyuya taş atan filmler arasındadır.

Açıkçası ben böyle sinemalara hayranım. Gündelik hayatta sürekli gördüğünüz olguları perde de izlediniz mi hiç bu öyle filmlerden. Gösteri sanatları insalığa bir mucize sunar. Size hiç gitmediğiniz hatta hiç var olmayan bir şehri sunabilir, yaz ile kışı aynı anda sunabilir, ağladıktan bir saniye sonra kahkaha atan bir karakter sunabilir. Bütün bunlar sizi fazlaca etkiler daha fazlaca etkileyecek tek bir şey var o da her gün gözünüzün önündeki gerçeği sunmasıdır. Çünkü siz o gerçeği görmezsiniz.

Tabutta rövaşata gibi filmlerde Mahsun’un yanından geçip yüzüne bakmayan figüranlar bizleriz.

12 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

CAZ VE YAZ

bottom of page