top of page
  • Yazarın fotoÄŸrafıMelih Soysal

Krakow, Polonya'nın Turizm başkenti


Krakow dan herkese merhaba! Sabah ilk trenle Wroclaw'dan atlayıp geldiğim, krallığın başkenti şehir Krakow’dayım. Lehistan-Litvanya birliği döneminde Lehlerin başkenti tarih kokuyor. Bu fotoğraf ise Wawel kalesinin bahçesinden. Bütün şehri gören bir tepenin tam üstünde, katedrali, surları ve efsanevi ejderha mağarasıyla oldukça turistik bir yer.



Wawel katedrali, kalenin içinde bulunuyor ve içerisinde kraliyet ailesine mensup kişilerin türbeleri de var. Ayrıca Papa Jan Pol'a ait bir anıt mezar da bulunuyor.



Wawel kalesinin etrafı bütünüyle surlarla çevrili. Ayrıca Sandomierska adında bir kule tarafından da etraftan gelebilecek tehlikelere karşı korunuyor.



Vistül nehri, Polonya'nın en uzun nehri kabul ediliyor. Wawel kalesinin önünden akıp giden bu nehrin çok güzel bir manzarası var. Ayrıca gün batımında harika fotoğraflar çekebilirsiniz. İkinci en uzun nehir ise Wroclaw'dan da geçen Oder ya da Odra nehri.



Smok adındaki bu ejderha, Wawel kalesinin tam altında bulunan mağarada yaşar ve yalnızca koyun ve kızları yerdi. Köyün bütün kızlarını yiyince kralın kızına göz dikmiş ve kral durumu öğrenince kellesine ödül koymuş. Krak adında bir tüccar, bir koyunun içini boşaltıp kükürtle doldurmuş ve bu mağaranın yanına koymuş. Smok da bu koyunu hemen midesine indirmiş ve ağzı yanınca da #wisła nehrinden su içmeye başlamış. Yanması bir türlü geçmeyince de çatlayıp ölmüş. Kral, kızını Krak a vermiş ve mutlu mesut yaşamışlar. :D Hikaye burada bitiyor ama bu ejderha heykeli yaklaşık 5 dakikada bir düzenek sayesinde ateş üfleyip duruyor. Bazen tam çalışamasa da genelde ateşi görüyorsunuz.



Obwarzanek adıyla bilinen bu simitler bizimkilerden biraz farklı. Bizdeki gibi sade olanın yanında eritilmiş peynirli, haşhaşlı kaya tuzlu gibi farklı çeşitleri de var. Ben eritilmiş peynirli almıştım, (ikinci fotoğraftaki) çok güzeldi. Daha sonra kaya tuzlusunu alayım dedim ama tuz sonuçta, susattı. Obwarzanek Krakowski adıyla da bulabilirsiniz.



Krakow'un en önemli eserlerinden birisi Krakow katedral kulelerinden birisinin diğerinden uzun olmasıyla diğer katedrallerden kendini ayırıyor. Rynek Krakowski'de bulunan bu yapı, efsaneye göre iki kardeşin anlaşmalı olarak her kuleyi birisinin üstlenmesiyle başlar, ancak kardeşlerden biri diğerini kıskanır ve onu öldürür. Bu sayede kuleyi diğerinden daha görkemli yapıp katedrali bitirir.



Stary miasto, Krakow imparatorluk başkentinin kent meydanı. Tam ortasında bulunan çarşı ise bizim Kapalıçarşı gibi. İçinde ise kehribar dükkanları çok rağbet görüyor. Zaten #polonya nın kehribarı meşhurdur. Burası da bu sektörün merkezi.



İşte burası da bahsettiğim Polonya'nın Kapalıçarşısı :D porselen bebekler, turistik eşyalar ve kehribarları bu pazarda bulabilirsiniz. kadınlar için takı, erkekler için de tesbih ürünleri var.



Krakow'dan ayrılmadan önce ''Schindler's List'' filminin de konusunu yaşatan fabrikaya gelmeden dönmek istemedim. O kadar çok trafik vardı ki, bir ara kuyruktan ayrılıp geri mi dönsem diye düşündüm. İtalyan bir turist grubu içeriye girmiş ve o kadar kalabalıklardı ki, bizim bekleme süremiz iki katına çıktı. Hemen önümde yine bir o kadar İngiliz grup vardı, içeriye birisini gönderip sordurdular acaba girebilir miyiz diye, sonra akşam 4 e kadar içeri kimseyi alamayız dedikleri için ayrıldılar. Ayrılırken de tim kalabalığa bunu bildirdiler. Ben de bi acaba diye düşünmedim değil. Ama o kadar çok görmek istiyordum ki, trene geç kalmayı bile göze alıp beklemeye devam ettim. Daha sonra kapıya yaklaşınca pencerelerdeki küçük fotoğraflar dikkatimi çekti. Bunlar Schindler’in kurtardığı Yahudilerdir herhalde diye düşündüm. Daha sonra içeri geldiğimde resepsiyona girip giremeyeceğimi sordum, grup bugünlük alamadıklarını ama beni alabileceklerini söylediler. Biletimi alırken hediyelik olarak da fabrikanın hatıra parasından aldım. Sonra içeri girip gezmeye başladım.



İçeri girdiğimde döneme ait eşyalar, paralar, tren istasyonu tabelası, döneme ait gazete gibi bir sürü eşya ve eser vardı. İçeriyi dolaşıp fotoğraf çektim.#instagram kuralları gereği gerçek nazi bayrağını atamıyorum ama ilk gördüğümde bir garip hissetmiştim. Bir koridora tam ortaya koymuşlardı ve onu kenara hafif kaldırıp geçmek zorunda kalıyorsunuz. Yani herkes en az bir kere dokunuyor. Çok şaşırmıştım. Turun ortalarına doğru nazi kısmı bitip sosyalist kısım başlıyor. Orada da stalin fotoğrafı falan var. Orayı da geçince de yangın merdiveninden devam edip fabrikadan çıkıyorsunuz.



Oskar Schindler, döneminde nazi partisine katılan sivil bir milletvekilidir. Yapılan soykırımlara şahit olunca kendinden iğrenmiş ve ne yapabileceğini düşünmeye başlamış. Fabrikatör olduğu için parasını, partili olduğu için de nüfusunu kullanarak yahudileri gettodan alıp çalıştırma adı altında onları kamplardan uzak tutmaya çalışmış, savaşın sonlarına doğru da olayların iyice kötüye gittiğinin farkına varıp bir liste hazırlamış. Bu listedeki tüm yahudileri kaçırmaya çalışmış. Bugün İsrail'de kendi anına anıt mezar da bulunan, dünyaya gelmiş iyi insanlardan birisi. Burası da onun ofisi. Odasının tam ortasına, post modern bir yaklaşımla ürettikleri metal kapları koymuşlar. Bu eserin de ortasında bir boşluk ve yalnızca iki ucunda giriş çıkışı var. Bir anlam yüklenmiştir illaki ama pek üstünde durmadım. Masada da at üzerinde fotoğrafı var.

1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page